Doğrusunu söylemek gerekirse, Pars'ın hikayesi pek de bir kahramana veya önemli bir kişiliğe yakışır bir hikaye değildi. Ama en sonunda o da ekibin bir parçası oldu öyle değil mi? Hikayemiz, 19 Şubat 1819 günü gün doğumunda başlıyor. Antarktika'da o yıllarda kayıt sistemleri pek gelişmemiş olduğundan Pars'ın doğum yeri ve tarihi hakkında elimizde herhangi bir bilgi bulunmuyor. Bundan dolayı hikayeyi kayıtların yazılmaya başlandığı ilk tarih olan 19 Şubat sabahından başlatıyoruz. O sabah Pars, yarı zamanlı cankurtaran olarak çalıştığı ancak çalışmaktan hiç zevk almadığı halk plajındaki seyir tepesinde buzun üstünde yatarak okyanusta yüzenleri kontrol etmek yerine manzarasını izlerken ufukta bir hareketlenme fark eder. Sis yoğun olduğundan gördüğü şeyin ne olduğunu anlayamaz ve gidip bakmaya karar verir. Tam uzandığı yerden kendisini güç bela kaldırmıştır ki büyük bir sarsıntı ile seyir tepesinden aşağı yuvarlanmaya başlar. Birkaç dakika sonra gözlerini açtığında kendisini okyanusun ortasında bir buz kütlesinin üzerinde yatarken bulur. Başladığı işi bitirmek isteyen Pars, ufuktaki şeylerin ne olduğuna tekrar bakabilmek için doğrulur ve etrafına bakmaya başlar. Ve tam arkasında, yaklaşık 100 metre uzakta kocaman bir gemi görür. Gemiyi incelemek ister ve yüzerek geminin yakınlarına gider. Bir de ne görsün, az önce manzarayı seyretmek yerine cankurtaranlığını yapması gereken kürklü foklar geminin içinde bir kenarda yatıyor. Bu duruma bir anlam veremeyen Pars, içerdekilere seslenir ancak kimse çağrısına geri dönüş yapmaz. Bunun üzerine arka taraftan güverteye atlar ve kürklü arkadaşlarının yanına gitmek için ahşap güvertede gürültülü bir şekilde zıplayarak ilerlemeye başlar. Gemideki insanlar onu görünce korku içinde bağırmaya ve kaçışmaya başlar. Pars, onlara durumu açıklamaya çalışsa da kimse onu anlamaz ve birkaç saniye sonra etrafı eli silahlı insanlar ile çevrelenir. Hayatında hiç silah görmemiş olan Pars, ne olduğunu anlamaz ve ilerlemeye devam etmek ister ancak tam o anda karnında çok derin bir acı hisseder ve oracıkta bayılır. Uyandığında, daha önce hiç görmediği türden bitkiler ve gürültülü şekilde çığlık atan hayvanlar ile dolu bir odada bulur kendini. Oda, ağzına kadar canlı doludur. Az sonra bulunduğu odaya kafeste bir kuş ile 3 kişi girer. Diğerlerinden daha iri olan ve elinde kafesi tutan kişi, kafesi diğerlerine verir, "Alın bu kuşu başımdan başka rengini getirin maviden çok sıkıldım!" der ve odadan çıkar. Kalan kişiler de kafesi Pars'ın kafesinin hemen yanına bırakır ve yanlarında başka bir kuş kafesi ile odadan çıkar. Pars, gelen kuşun kendisini anlamayacağını düşünüp bir şey söylemez ancak kuş bir anda ona anladığı dilden bir şeyler anlatmaya başlar. Duruma şaşıran Pars, konuşmanın devamında gelen kuşun adının Kara olduğunu ve kendi dilini bilen pek çok hayvanın gemide uzun süredir seyahat ettiğini Kara'nın bundan dolayı onun dilini bildiğini öğrenir. Kara, bu gemide yıllardır seyahat ediyormuş ve içinde bulundukları gemi Blyth Tall Ship'in İngiltere'nin Northumberland idari bölgesindeki tersanesinde üretiminden beri gemide bulunuyormuş. Pars, Kara ile uzun süre sohbet ettikten sonra bulundukları odanın penceresinden gün batımını görür ve bir an önce buradan kurtulmak ve sıkıcı hayatına geri dönmek ister. Ardından kafesi kırmak için zıplamaya ve kafes duvarlarına vurmaya başlar. Pars'ın kafesi kırma çabalarını gören Kara, ona yardım ederse duvarda asılı duran kafes anahtarını alabileceğini ve onu buradan kurtarabileceğini söyler. Bunu duyan Pars, teklifi kabul eder ve kuyruğu ile Kara'nın kafesini duvara vurarak kapısının kırılıp açılmasını sağlar. Ardından duvardaki anahtarı uçarak alan Kara, Pars'ın kafesini açar ve ikisi birlikte odanın kapısına yönelir. Pars, tam kapıdan çıkıp güverteye çıkan merdivene tırmanacaktır ki Kara'nın arkasından gelmediğini fark eder. Tekrar az önce bulundukları odaya gittiğinde Kara'nın kafesteki diğer hayvanlar ile bilmediği bir dilde konuştuğunu görür. Durumu Kara'ya sorduğunda Kara ona gemide tutsak olmadığını kaptan William Smith'in asistanlarından birisi olduğunu söyler. Bunun üzerine Pars; sıkıcı bir işi olduğunu, uzun süredir hiç macera yaşamadığını ve onunla birlikte bu gemide yolculuğa çıkmayı çok istediğini söyler. Kara, henüz yeni tanışmasına rağmen çok çabuk ısındığı soğuk arkadaşının isteğini geri çevirmek istemez ve Kaptan Smith ile konuşmaya gider. Yaklaşık beş dakika sonra geri gelen Kara Kaptan'ın kendisini bir yolcu olarak değil bir keşif ganimeti olarak gemiye aldığını söyler. Bunu duyan Pars, Kaptan'ın bu zalimliğine çok sinirlenir ve hızla odadan çıkarak merdivene yönelir. Kara, son anda ona yetişir ve öfkelenmekte haklı olduğunu, arkadaşları ile ona yardım edebileceklerini söyler. Ardından çok aşamalı bir plan hazırlamaya başlarlar. Kara ve kuş arkadaşları, Kaptan ve mürettebatı oyalarken maymunlar, insanların eşyalarını suya atmaya başlayacak ve herkesi geminin kenarına çekecek, son hamle olarak da Pars ve gemideki kürklü foklar kenara yanaşan insanları iterek suya atacak ve eğer planı düzgün uygulayabilirlerse gemi hayvanların olacak. Pars, planı bütün görevli hayvanlara açıklar ve uygulamaya başlarlar. Plan, takır takır işler ve mürettebatın tamamını suya atarlar. Sıra kaptana gelmiştir ve onu atması gereken kişi de Pars'tır. Kaptana koşarak yaklaşır, tam ittirecekken bir anda durur ve kaptanı kuyruğu ile yakalayıp bir kafesin içine koyar. Ardından, Kara'dan söylediklerini Kaptan'a çevirmesini ister. Kaptan'a vahşi hayvanları yakalayıp gemisinde hapsetmesinin yanlış olduğunu ve bu şekilde devam ederse hayvanların da ona karşılık vermekten çekinmeyeceğini söyler. Ardından Kaptan'ın kafesini alt kattaki odaya götürür ve bütün hayvan kafeslerinin kilidini açar. Gemide bir anda bir kalabalık oluşmaya başlar ancak Pars durumu ele alır ve isteyen hayvanların evlerine gidebileceğini, evleri başka kıtalarda olan hayvanların da Kara ile birlikte yapacakları kaptanlık ile evlerine götürüleceğini söyler. Bütün hayvanlar bu durumu onaylar ve kürklü foklar gemiden ayrılarak plaja dönerler. İşte hikayenin tam da bu noktasında Pars'ın kahramanlık yolculuğu başlamıştır, bilinen bütün dünyayı gezecek ve hayvanları evlerine geri götürecekti.
Pars'ın yolu daha hikayenin başında Kara ile kesişir ancak hikayesi burada bitmiyor, tüm ekip bir araya gelene kadar yıllar sürecek bir deniz seferi onu bekliyor.

Soğuk Repçi
Tam Adı
Pars Roscado
Takma Adları
Pars
Cankurtaran
Benekli
Şişman Yılan
Repçi
Keskin Diş
Tür
Leopar Foku
Doğum Tarihi
Şubat 1819'dan önce
(Bilinmiyor)
Doğum Yeri
Antarktika
(Kuzey Tarafı)
Cinsiyeti
Erkek
İmza Rengi
#526176